2023 senesinde aşırı hava olaylarının mali bedelinin herkesimi etkilediğini gösterdi.

Meydana gelebilecek felaketlerin etkilerini azaltmak için Proaktif önlemlere ihtiyaç var.
Yaşadığımız dünyada daha parlak bir gelecek öngörmek için de yıpranmış bir iklim için  çözümler aranmalı.

Bu girişimlerin başarısı dünya çapındaki diğer ülkeler için uyarlanabilir çözümlere yol açacaktır.
Aşırı hava olayları tehdidinin ortasında, hükümetler ve kuruluşlar iklim değişikliğiyle mücadele etmek
ve dayanıklılığı artırmak için planlı önlemler alıyorlar.

Aşırı hava olaylarının artan sıklığı, belirsizlik ve potansiyel olarak daha yüksek maliyetlerle dolu bir gelecek sunuyor.

Etkili izleme ve planlama, önemli tasarruflar sağlayabilir ve bu zorluklara karşı dayanıklılığı artırabilir.

Gelecekte oluşması muhtamel hava durumu modellerinin etkisini anlamak,
bilinçli karar verme açısından çok önemlidir.

Tayfunlar ve kasırgalar sadece yıkıcı hava koşulları sağlamakla kalmıyor,
aynı zamanda dünya çapındaki ana nakliye rotalarını da etkiliyor.

Önceden bilgi sahibi olmak, gemilerin kargolarının pazara çıkış süresini etkilemeden rotalarını
verimli bir şekilde planlamalarına olanak tanır.

Tüm Dünyada ve Türkiyede İklim değişikliği ile taşkınların sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında artışlar gözlenirken,
bu çerçevede taşkınların yoğun olduğu Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere sel tırmıkları,
moloz bariyerleri ve geçirgen tersip bentleri gibi yenilikçi tesisler hayata geçiriliyor.
Taşkın kontrol tesisi sayısı 2028'e kadar ise 11 bin 600'e çıkarılacak.

Türkiyede DSİ tarafından taşkın erken uyarı sistemi geliştirilerek uygulamaya konuluyor.
Bu sistemle taşkın riski bulunan yerleşim yerlerinin membasındaki dere yataklarında,
yağış havzasını hidrolojik olarak belirliyebilecek ve erken uyarı için gerekli zamanı sağlayabilecek noktalarda
radar sensörlü seviye gözlem istasyonları ilk olarak Karadeniz Bölgesi'nde belirlenen noktalarda kurulmaya başlandı.

Sistem ile dere yataklarındaki su seviyeleri anlık olarak izlenecek, dere yatağındaki suyun takibe alınması gereken seviyeye geldiğinde
ilk uyarı sistem operatörüne ulaşacak ve operatör tarafından yakından takip edilecek.
Deredeki su seviyesinin taşkına sebep olacak duruma gelmesi halinde DSİ tarafından,
uyarıyı duyurmakla sorumlu kurumlara (mülki idare amirlikleri, yerel yönetimler ve AFAD) aktarılması amaçlanıyor.